Auguste
Rodin 1840'ta Paris'te doğar. Rodin ''Düşünceyi mermere işleyen adam'' olarak
tanınır. O bir heykel yapım işçisi değil, düşünsel düzeyde heykel tasarımcıdır.
Sadece Balzac'ın heykelini yapmak için altı yıl Balzac'ı araştırıp, inceler.
Rodin kendi sözleriyle ''sürekli prova yapan terzi gibi'' çalışan
heykeltıraştır. En Önemli yapıtları: Tunç Çağı, Cehennem Kapısı, Düşünen Adam,
Öpüş, Calais Burjuvaları, Adam, Havva, Victor Hugo yer alır. 1916 yılında Rodin
eserlerini Fransız hükümetine bağışlar, hükümet de ''Rodin Müzesi'' kurma
kararı verir.
Rodin
vasiyetinde yaşama ve sanata nasıl baktığını şu cümlelerle özetler:
''
En güzel konular önünüzde duruyor: Bunlar en iyi bildikleriniz...En önemli
nokta heycanlanmak, sevmek, ummak, titremek, yaşamak. Sanatçı olmadan önca
insan olmak!'' Rodin'nin yaşamında kadınlar ve aşk büyük yer işgal eder.
1857-1859
yılları arasında Güzel Sanatlar Okulu'na girmeye çalışır; üç denemesinde de
başarılı olamaz, okula kabul edilmez. Kendi öz çabasıyla heykel sanatına
yönelir. 1862'de kız kardeşi Marie, sevgilisi Barnouvin tarafından tekedilmenin
acısına dayanamayarak ölür. Rodin olaydan kötü etkilenir, kriz geçirir, rahip
olmak için manastıra kapanır. Ama orada yaşamını sürdüremez, tekrar normal
hayatına döner, heykeltıraşlık mesleğine sarılır. 1864 ilk atölyesini tutar ve
yirmi yaşındaki Rose Beuvet'yle tanışır. Birlikte yaşamaya başlarlar. 1866
yılında bir oğuları dünyaya gelir. Buna rağmen Rodin, Rose'la evlenmez. 1871'de
Rodin Belçika'ya gider, Rose ile bağlarını koparmaz. Rodin'den olma çocuğun
bakımını Rose yüklenir. Rodin'in sanattaki yıldızı 1877'den sonra '' Tunç
Çağı'' heykeliyle parlar. Daha sonraki ''Düşünen Adam'' heykelini yaptığında
artık Fransa'nın ünlü bir heykeltıraşıdır.
Camille
Claudel 1864'te Rodin'den yirmi dört yıl sonra Paris'te dünyaya gelir. Orta
halli bir ailenin kızıdır. Çocukluğunu çamurla oynayarak, çamurdan
heykeller yapmaya çalışarak geçirir. Annesi, Camille'nin heykellerle ilgisinden
hoşnut olmaz; ama babası destekler, teşvik eder. 1881'de ailesi Paris'e
taşınır, Camille akademiye yazılır. Hayatını artık heykeltıraşlığa adamıştır.
1883'de kardeşi Paul'ün büstünü yapar, bu büst Rodin'le tanışmasını sağlar.
Rodin, Camille'nin yetenekli olduğunu fark eder, onun öğretmeni olur. 1884
yılında Camille, Rodin'den bir hediye paketi alır; paketi açar, kendisinin
Rodin tarafından yapılmış büstüyle karşılaşır. Rodin aşkın tohumunu böylece
atar. 1885 yılında bir aşk doğmuştur. Rodin kırk beş, Camille yirmi bir
yaşındadır. Camille hiç kimseye göstermeden gizlice sever Rodin'i. Rodin'de
ondan farklı değildir; o da gizli bir aşk yeşamayı tercih eder; çünkü ortada
bir Rose vardır, onunla da ilişkisi sürmektedir. Ancak Rodin- Rose ilişkisi
aşktan çok ''vefa duygusuna'' dayanır. Rose, Rodin'in en zor günlerinde ona sahip
çıkmış, yoksulluk içinde yaşamayı ve çocuklarına bamayı yüklenmiş fedakar bir
kadındır. Rodi onu tamamen bırakmayı hiçbir şekilde düşünmez.
Camille,
Rose'nin varlığını bilmektedir; ancak ''ya o, ya ben'' mantığına göre
davranmaz; bu ilişkiye ses çıkarmaz. Onun sorunu Rodin'le rahatça görüşebilmektir.
Rodin, Camille'i kaybetmemek için ev kiralamaya karar verir; hem heykeltıraş
atölyesi, hem gizli aşk yuvası olabilecek yer...
Rodin,
'' Le Clas Payen'' isimli evi kiralar. Bu evi özel kılan ise Musset ve Geoge
Sand'ın bu evde oturmuş olmalarıdır. Camille mutlu olur, Rodin'e kendisini
zincirleyerek daha çok bağlanır; kendini Rodin'in karısı gibi görür, hayal
eder.
Rodin-Camille
aşkı heycanla devam ederken, Rodin'in evde olmadığı bir zamanda Rose
çıkıp gelir. Rose, Rodin'in kendisini aldatmalarına hiç ses çıkarmamıştır.
Camille, Rose için büyük tehlikelidir.
Le
Clas Payen'de büük bir kavga olur. Rodin olayın üzerine gelir; Camille'e değil,
Rose sahip çıkar. Rose ile birlikte gider, bir sürede La Clas Payen'e uğramaz;
Camille'yi arayıp sormaz. Tam bu sırada Camille hayatının ikinci darbesini yer;
annesi tarafında evden kovulur. Artık kalbileceği tek yer La Clas Payen'dir.
Rodin olayı öğrendiğinde ''tedirginlik duyarak'' Camille'e destek çıkar;
Rose onu evde beklemektedir. Rodin iki kadın arasında sıkışıp kalmıştır.
Camille'i sevmektedir; fakat Rose'u bırakmak istemememektedir.
1889'da
Camille alçıdan yapılmış ''Sakuntala'' heykeliyle mansiyon ödülü kazanarak
yetenekli heykeltıraş olduğunu göstermiştir. 1892 yılına kadar Camille,
Rodin'in yanında fazla gözükmeden onu izler, aşkını sürdürür. Bu yıllarda yeni
bir sorunla karşılaşır; Rodin'den hamile kalır. Çocuğu doğurmak için Islette
Şatosu'na taşınır. Yalnızlıklar içinde hamilelik dönemi yaşar. Rodin yeterince
yalnızlığını paylaşmaz; çocuk doğarken ölür; Camille için aşkta dönüm
noktasıdır bu...1893'de Rodin'le ilişkisini askıya alır. Yoksulluk çekerek
küçük bir atölye kurar. Güzel Sanatlar Akademisi üyeliğine kabul edilir.
Akademi yöneticisi olan Rodin tekrar görüşmek ister ama Camille kabul etmez.
1896'da Rodin onu Cumhurbaşkanı ile tanıştırmak için sergiye çağırır.
Camille'nin yanıtı şöyledir:
''
Mösyö Rodin, Beni Cumhurbaşkanı ile tanıştırmak üzere yaptığınız nazik
davete teşekkür ederim. Atölyemdem iki aydır dışarı çıkamadığım için bu
vesileye uygun bir kıyafetim yok. Elbisem serginin özel açılışı için ancak
yarın gelecek. Üstelik, mermerden küçük kadınların üzerinde çalışıyorum, bazı
çatlamalar oldu, bütün gün onların üzerinde çalışmak zorundayım, yarın açılışa
hazır olurlar umarım( eğer sergilenme zamanları geldiyse tabii). Beni
bağışlayın ve iyi niyetime inanın. Teşekkürlerimle. Camille Claudel
Camille
ne sergiye gider, ne de yaptığı eserleri gönderir. Merak nedeniyle akşam
atölyesine gelenler Camille yerine kiralanmış kırmızı elbise bulurlar. 1905'te
Camille'in açtığı segiden sonra durumu kötüleşir. Yaptığı heykellerden bir
kısmını kırar, paranoid davranışlar gösterir. Korku ve kuşku krizlerine girer.
Kimsenin bilmediği yerlere kaçar, saklanır. 1913 yılına kadar kadar kötü
koşullarda yaşar. Rodin hayatının keyfini çıkartmaktan, yeni kadınlar bulmaktan
geri kalmaz. ''Aşk kumar gibidir; ama bu kumarda en çok kadın kaybeder. Rodin
aşklarını yaşarken Rose onu evde bekler. Rodin'de bu bekleyişin ödülü olarak onu
terk etmez. Ocak 1917'de Rose ile evlenir; ama Rose mutluluğu yaşamadan on beş
gün sonra ölür. Kasım 1917'de Rodin dünyay gözlerini yumar, Rose'nin yanına
gömülür. Mezarlarının başına bir ''Düşünen Adam'' heykeli dikilir. Camille
1913'de kapatıldığı akıl hastanesinde korkunç günler yaşar. Oradan çıkmak için
ailesine yazdığı mektupların hiçbir yararı olmaz. Camille akıl hastanesinde
yaşadığı acılı hayatın, çaresizliğin, üzüntünün izlerini oradan ailesine,
kardeşine gönderdiği mektuplarda kaleme alır.
''
Buradan bir an önce çıkmak istiyorum...Niyetin beni burada bırakmaksa, benim
için dayanılmaz olduğunu bil!'' (...) ''Bana gelince burada yaşamaya devam
etmek zorunda olduğum için öylesine üzgünüm ki! Canlı bir varlık bile
değilim.'' (...) ''Benim yerim burası değil, beni bu ortamdan kurtarmak lazım;
on dört yıllık böylesi bir yaşamdan sonra, avaz avaz özgürlük istiyorum.''
Camille
otuz yıl akıl hastanesinde ölüce yaşar. Ekim 1943'te ölür. Yaşamında olduğu
gibi öldüğünde de kimsesizdir. Kimsesizler mezarlığına gömülür. Mezarı
kaybolur, bulunmaz...
Alıntılar: Tarihin Silinmez Mürekkepli Aşkları