Cehennem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cehennem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ağustos 2023 Pazartesi

DANTE GİBİ DEDE

 

Yaşamın hepimiz için sayısız anlamı vardır. Her insan kendi hikayesinde bir veya daha fazlasını bulabilir ve bulmalıdır. Bu hikayeler ve duygular eşsizdir, kişisel olmasına karşın da aktarılabilir.

Hikayeleri ve anlarımızı keşfetmek, yaşamımızdaki her şeyin parçalardan ibaret olduğunu anladığımızda mümkün olabilir.  Tıpkı bu yazımda anlatacağım (kitap okuma tutkusuna dönüşen) kendi hikayemin anlardan ibaret olduğu gibi…

Ve şu noktayı da kişisel hikayemde es geçmemem gerekir: Kimse bir yaşamın bütünsel anlamda olayını film karesi gibi sadece bir sahneyi izleyerek anlamaz. Anlatamaz.  Bu yüzden her hikaye kendi an yapılarından oluşarak geleceğe aktarılabilir.

Dante “İlahi Komedya” (Cehennem) eserinde şöyle seslenir günümüze ve insanlığa “…aptal koyunlar gibi değil, insan gibi davranın. Anasının sütünü bırakıp sağa sola koşuşan, eğlenmek için kendi kendine tos vuran kuzular gibi olmayın.” Nasıl ki; Dante gibi düşünce ustası insanlığa düşüncesiyle katkıda bulunmaya devam ediyorsa ve Cehennem’nin kapısına “Ey buraya giren, bütün umutlarını ardında bırak!” sözleriyle Cennet’in yolunu göstermeye çalışıyorsa…benim içinde önce cehennem gibi gelen sonra cennetten bir köşeye dönüşen dedemle olan bir anı anekdotumu paylaşmak istiyorum.

Dedem, çocukluğumda tüm kalbimle nefret ettiğim ikinci el kitapçıya gitmek zorunda bırakmıştı. Küçük bir çocuk için bu kitaplar sadece sıkıcı harflerden ibaretti. Sanki bir evin düzensiz raflarında unutulmuş toz dağları gibi birikmiş bir yığın çirkin ve eski kitaplar vardı. Her ziyaret bir işkenceydi ve dedemin orada nasıl saatler geçirdiğini anlamamıştım, sanki cenneti bulmuş gibi gülümsüyordu daima…

Yıllar geçti ve dedemle birlikte kitapçıya kadar eşlik etme yükümlülüğüm kalktı. Bu kitapların işe yaramaz şeylerden başka bir şey olmadığını düşünmeme rağmen her zamanki gibi sıkıldığım bir öğleden sonra dedemin zaten sevgiyle ayırdığı bazı başlıkları küçük bir yığın içinde incelemeye karar verdim. İşte o zaman her şey değişti. 

Onun için çok kıymetli olan yıpranmış kapakların ve sarı yaprakların ardında hayal ettiğimden çok daha büyüleyici hikayeler olduğunu keşfettim. Dedemin bu kitapları neden bu kadar çok sevdiğini anlamama yardımcı olan bir gizem romanında sıkıştım. 

Kitapçı ziyaretlerim artık sadece bir görev değil en beklenmedik köşelerde saklı hazineleri keşfetme fırsatıydı. Bu kitapları rahatsız edici nesneler olarak değil; diğer dünyalara ve benden yüzyıllar önce yaşanmış geçmişe bir pasaport olarak görmeye başladım. Ve dedemin toz dağları ve eskitilmiş kitaplarıyla çalışmasının aslında keşfedilmemiş hikayelerle dolu sihirli bir köşe olduğunu fark ettim. 

Böylece yavaş yavaş dedemin okuma tutkusunu anlamaya başlamıştım. Kitaplar ne kadar eski olursa olsun her zaman sunacak değerli bir şeyler olduğunu keşfettim. Dedemle her kitapçı ziyaretinde dikkatimi çeken birkaç kitap seçmeme izin verdiği için mutlu oluyordum.

Sanırım her zaman bunun bir noktada olacağını biliyordu, bu yüzden kitaplara yaklaşmaktan asla vazgeçmedi, beni asla kitap okumaya zorlamadı. O tanıdığım en zeki insandı (bana göre). Bana bu dünyada cennet bahçesini sunan ve kazandıran gök gözlü kahramanımdır dedem...

Kaynak: Dante, İlahi Komedya 

Freud ve Kant İlişkisi

Sigmund Freud, İmmanuel Kant'ı derinlemesine incelemişti ve Kantçı aşkın idealizm teorisini, psikanalitik deneyimin temellerini değerlen...