26 Şubat 2025 Çarşamba

Nietzsche Zamansız Filozoftur

F. Nietzsche zamansız filozoftur. 

Nietzsche, gerçeğin fanatik bir arayıcısıydı ve entelektüel bütünlüğü en yüce erdem olarak görüyordu. Kesin bir amacı vardı ve hiçbir zaman belirsizlik içinde çelişkili bir konumda bulunmadı. "En güçlü özelliğim kendimi aşmak" diyerek, kendi içindeki ikili doğayı aşmaya çalıştığını vurgulamıştır.

Nasyonal Sosyalistlerin Nietzsche'ye olan ilgisinin gelişimini burada detaylandırmaya gerek yok; bu konuya daha sonra değineceğim. Ancak, onun düşüncelerinin belirsizliği veya Nasyonal Sosyalizmle olan varsayılan bağlantısı konusundaki efsane, temel bir sorunun göz ardı edilmesine dayanmaktadır: Nietzsche neye karşı çıktı? Neyin üstesinden gelmeye çalıştı? Hangi sorunlarla uğraştı? Bu soruların yanıtlanmasıyla, efsane aşılabilir ve öznel yorumların etkisi en aza indirilebilir. Tarihsel gerçeğin göreliliğine teslim olmak, bilimsel disiplinden vazgeçmek anlamına gelmez; bu nedenle, Nietzsche'yi çağdaş ideolojilerle özdeşleştirme eğiliminden kaçınmalıyız.

Nietzsche'nin "İktidar Felsefesi"nin yeterli bir analizini yapabilmek için, düşüncelerinin tarihsel gelişimini takip etmek gerekir. Eserlerinin yazım tarihleri ve notlarının çoğu bilindiğinden, bu mümkün görünmektedir. Bu çalışma, Nietzsche'nin felsefesinin belirsizlik veya tutarsızlıkla suçlanamayacağını göstermek adına, onun gerçek düşünsel arka planını incelemeyi ve onun bir filozof mu yoksa bir değer yasa koyucu mu olduğunu sorgulamayı amaçlamaktadır.

Öncelikle, Nietzsche'nin hayatının düşüncelerine etkisini ele alarak başlamak istiyorum. Nietzsche'nin aile geçmişi ile felsefesi arasındaki tezat çarpıcıdır. Onun milliyetçiliğe, Lutherciliğe, Hristiyanlığa, küçük kasaba ahlakına ve Almanlara karşı tutumları, çocukluğuna tepki olarak yorumlanabilir. Ancak bu basitleştirici yaklaşım, onun felsefesini tam anlamıyla kavramamızı engeller. Bir filozofun düşüncesi erken deneyimlerinden etkilenebilir, ancak düşünsel süreçlerin yalnızca bu deneyimlere indirgenmesi hatalıdır. Bir kez ortaya atılan felsefi sorunlar, kendi ivmesini kazanır ve filozofu yeni çözümler aramaya yönlendirir.

Nietzsche, 15 Ekim 1844'te Prusya'nın Saksonya eyaletindeki Röcken'de doğdu. Babası Ludwig Nietzsche, genç yaşta ölen bir Lutheran papazıydı. Annesi Franziska, bir papazın kızıydı. Nietzsche'nin atalarının çoğu kasap olup, onun inandığı gibi Polonyalı soylular değildi. Babası, doğum günü olan Prusya Kralı IV. Friedrich Wilhelm'in adını ona vermişti. Ancak Nietzsche, yıllar içinde ailesinin vatanseverliğini, dinini ve ikinci adını reddetti. Ocak 1889'da o da zihinsel çöküş yaşadı.

Nietzsche, 1858’de Pforta'daki prestijli yatılı okula tam bursla kabul edildi. Disiplinli bir eğitim alırken, din, Alman edebiyatı ve klasiklerde başarılı oldu, ancak matematik ve çizimde zayıftı. 1864'te Theognis üzerine bir tezle mezun oldu ve Bonn Üniversitesi'ne gitti. Burada bir öğrenci topluluğuna katılsa da, kısa sürede topluluğun yüzeysel vatanseverliğinden iğrendiğini fark etti. Bu süreçte, gerçeğin peşinde olmanın inançtan daha önemli olduğuna dair görüşleri gelişti.

Nietzsche, Schopenhauer'in "İrade ve Tasarım Olarak Dünya" adlı eserini Leipzig'de bir sahaf dükkânında keşfetti ve büyük bir etki altında kalarak bitirene kadar elinden bırakmadı. Henüz doktorasını tamamlamamışken, Basel Üniversitesi'nden bir profesörlük teklifi aldı ve 1869'dan 1879'a kadar burada ders verdi. Sağlık sorunları nedeniyle görevinden ayrılmak zorunda kaldı.

1872'de "Tragedyanın Doğuşu" adlı ilk kitabını yayımladı. Bu eser, akademik filoloji normlarına uymayan yenilikçi bir çalışmaydı. Nietzsche'nin en ünlü dostlarından biri besteci Richard Wagner'di. Gençliğinde Wagner’e hayranlık duydu, ancak daha sonra aralarındaki dostluk, Wagner’in milliyetçiliği ve Hristiyanlığı yücelten görüşleri nedeniyle bozuldu.

Nietzsche'nin felsefesini anlamak için onun entelektüel gelişimini takip etmek gerekmektedir. Onun düşüncesi, yaşam deneyimleriyle bağlantılı olsa da, salt biyografik bir yaklaşımla açıklanamaz. Bu çalışmada, Nietzsche'nin düşüncelerini tarihsel bağlamda ele alarak, onun gerçekte neyi aşmaya çalıştığını analiz edeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Freud ve Kant İlişkisi

Sigmund Freud, İmmanuel Kant'ı derinlemesine incelemişti ve Kantçı aşkın idealizm teorisini, psikanalitik deneyimin temellerini değerlen...