27 Eylül 2023 Çarşamba

Sağlıklı İletişim İlişkisi

 

Sağlıklı iletişim ve ilişki sağlıklı kişiliklerle başlar.

Sağlıklı bir kişilik, kendi değerlerini bilen ve insanları küçük düşürmeyen, aynı zamanda eksiklerini dürüstçe gören normal ve mantıklı bir insandır. Her insanın zayıf yönleri ve güçlü yönleri vardır, doğa böyle işliyor. Mükemmel insan yoktur. Önce kimsenin mükemmel olmadığını kabul etmeliyiz. Öncelikle de kendimizin mükemmel olmadığını ama sorumluluklarımızı en iyi şekilde yaptığımızın farkındalığıyla tabii ki...

Sağlıklı kişilik ihtiyaçlarının farkında olan, duygularını konuşmasını, duygularını ifade etmesini, ilişkilerde sorunları çözmeye yapıcı yaklaşımlar (ve hep ortaya çıkar, sorunlar kişi olarak büyüyen herkesin yolunda hayatın ayrılmaz parçasıdır), sevmeyi bilir. En önemli olan ise sağlıklı bir kişilik ilişkide olduğu diğerlerine karşı da kendi mutluluğunun sorumluluğunu alır. Farkı hissediyor musunuz? Sizi mutlu etmek için size borçlu olan biri değil- kimse size bir şey borçlu değil.

Sürekli birilerini kurtarıyor, sürekli bağış yapıyor, birileri için yaşıyorsanız; ne yapıyorsunuz biraz durun. Ve kendiniz bir dinleyin. Kendinizi toparlayın, geçmiş ilişkilerinizi, çocuk-ebeveyn ipuçlarınızı analiz edin. Belki de tekrarlayan bir senaryoya takılıp kalmışsınızdır?

Hepimizin bu farkındalık seviyesinde olmaması anlaşılabilir, ama olgunluğuna göre çevremizde olması gereken insanları kendimiz seçiyoruz. En azından bunu deneyin. Bunun neden önemli olduğunu şimdi açıklayacağım.

Mesela olgun, içi özgür, prensipte yanınızda başkasının varlığı ya da yokluğu sizi çok mutlu ya da mutsuz yapmaz. Elbette yakınında bir sevdiğinizin olması büyük bir mutluluktur, ancak kendi mutluluğunuza ek bir mutluluktur. Unutmayın lütfen! Şayet sevdiğiniz biri gittiyse, yine de mutlu bir hayat yaşayacaksın ve onun seçimini kabul edeceksiniz. Üzgün olmak, üzülmek doğaldır. Ancak genel olarak hayatınız mahvolmamıştır. Karşınızdaki kişiler olgunsa ilişkiye bilinçli başlarsınız (sonsuza kadar birlikte olma arzusuyla) ve bitirirsiniz, eğer işe yararsa, bilinçli olarak. Ama ikinci kişi çok olgun değilse, farklı bir durum ortaya çıkar.

Önce sizin olgunluğunuza sevinir, size hayran kalır vs. ama yavaş yavaş güçlü bir bağ geliştirebilir. Ve bu çokta kötü değil, herkes öyle yaşıyor, hatta “sensiz yaşayamam”, “sensiz öleceğim” vs. bunları duymak bile güzeldir ama bir noktada bundan bıkarsınız. Yani bir insan için kendisi ve yolu değil gelişimi hayatının merkezidir, SİZDİR. Ve aniden uzaklaşmaya ya da hayatından ayrılmaya karar verdiyseniz, her şey onun için yıkılıyor. Ve olgun bir insan olarak anlıyorsunuz ki acı çektiğini zorlandığını vd. ama aynı zamanda acımak ya da başka bir şey için onunla kalmayacaksınız. Ne demek istediğimi anladınız mı?


 

“Yapışkan” iletişim olgun ve sorumluluk sahibi bir insanı diğerine çekmeye başlar. Evet, elbette, kurtarabilirsiniz, başkasını yetiştirebilirsiniz ve genellikle böyle olur- birileri başkasını yetiştirir. Ama ben kendimden biliyorum: başkasını yetiştirirken, çok sık yerinde tökezliyorsunuz. İnsanların nedense farklı gelişim seviyeleri vardır, başka bir teoride farklı yaşam hedefleri vardır. Kimisi profesyonel ligde oynar, kimisi amatör ligde. Ve daha kötü ya da daha iyi bir seçenek yok. Sadece iki profesyonel lig oyuncusu daha güçlü bir oyun sergileyebilir, birbirlerini büyümeye motive edebilir.

İletişim içinde olan iki kişilik çok olgun değilse sorun o kadar da büyük değildir. Dramatik bir hikaye vardır, genellikle, endişeler, ayrılıklar, hakaretler vs. bütün insanlar benzer bir aşamadan geçerler. Ama öldüğünüzde, karşındakinin kalbine dikkat edin! Her zaman bir başkasının kalbine karşı düşünceli olmalısınız ama onun mutluluğunun sorumluluğunu almadan önce kendinizin senaryolarıyla ve travmalarınızla uğraşmalısınız.

Mutsuz bir insanın mutluluğunun sorumluluğunu üstlenmeyin. Bu sadece kadın ya da erkek ilişkileri için değil, ebeveynleriniz, kardeşleriniz, arkadaşlarınız, büyükanneniz ve akrabalarınız içinde geçerlidir. Sempatiniz olsun, yardım edin ama kimsenin koltuk değneği olmayın. “Kimse sizin için içindeki işi yapamaz.” Başkası için kendi hayatınızı yaşayamazsınız: bu anneniz bile olsa unutmayın! Yol boyunca kendinize yüksek hedefler koymuş birine bir gün böyle hikayeler yük olacaktır. Tabii ki bu dünyada yaşayan tüm insanlar için geçerli değil.

 

Freud ve Kant İlişkisi

Sigmund Freud, İmmanuel Kant'ı derinlemesine incelemişti ve Kantçı aşkın idealizm teorisini, psikanalitik deneyimin temellerini değerlen...