28 Kasım 2015 Cumartesi

Kaybolan Yıllarda, Müebbet Bir Hapis Dünya

Auguste Rodin 1840'ta Paris'te doğar. Rodin ''Düşünceyi mermere işleyen adam'' olarak tanınır. O bir heykel yapım işçisi değil, düşünsel düzeyde heykel tasarımcıdır. Sadece Balzac'ın heykelini yapmak için altı yıl Balzac'ı araştırıp, inceler. Rodin kendi sözleriyle ''sürekli prova yapan terzi gibi'' çalışan heykeltıraştır. En Önemli yapıtları: Tunç Çağı, Cehennem Kapısı, Düşünen Adam, Öpüş, Calais Burjuvaları, Adam, Havva, Victor Hugo yer alır. 1916 yılında Rodin eserlerini Fransız hükümetine bağışlar, hükümet de ''Rodin Müzesi'' kurma kararı verir.
Rodin vasiyetinde yaşama ve sanata nasıl baktığını şu cümlelerle özetler:
'' En güzel konular önünüzde duruyor: Bunlar en iyi bildikleriniz...En önemli nokta heycanlanmak, sevmek, ummak, titremek, yaşamak. Sanatçı olmadan önca insan olmak!'' Rodin'nin yaşamında kadınlar ve aşk büyük yer işgal eder.

1857-1859 yılları arasında Güzel Sanatlar Okulu'na girmeye çalışır; üç denemesinde de başarılı olamaz, okula kabul edilmez. Kendi öz çabasıyla heykel sanatına yönelir. 1862'de kız kardeşi Marie, sevgilisi Barnouvin tarafından tekedilmenin acısına dayanamayarak ölür. Rodin olaydan kötü etkilenir, kriz geçirir, rahip olmak için manastıra kapanır. Ama orada yaşamını sürdüremez, tekrar normal hayatına döner, heykeltıraşlık mesleğine sarılır. 1864 ilk atölyesini tutar ve yirmi yaşındaki Rose Beuvet'yle tanışır. Birlikte yaşamaya başlarlar. 1866 yılında bir oğuları dünyaya gelir. Buna rağmen Rodin, Rose'la evlenmez. 1871'de Rodin Belçika'ya gider, Rose ile bağlarını koparmaz. Rodin'den olma çocuğun bakımını Rose yüklenir. Rodin'in sanattaki yıldızı 1877'den sonra '' Tunç Çağı'' heykeliyle parlar. Daha sonraki ''Düşünen Adam'' heykelini yaptığında artık Fransa'nın ünlü bir heykeltıraşıdır.

Camille Claudel 1864'te Rodin'den yirmi dört yıl sonra Paris'te dünyaya gelir. Orta halli bir ailenin kızıdır.  Çocukluğunu çamurla oynayarak, çamurdan heykeller yapmaya çalışarak geçirir. Annesi, Camille'nin heykellerle ilgisinden hoşnut olmaz; ama babası destekler, teşvik eder. 1881'de ailesi Paris'e taşınır, Camille akademiye yazılır. Hayatını artık heykeltıraşlığa adamıştır. 1883'de kardeşi Paul'ün büstünü yapar, bu büst Rodin'le tanışmasını sağlar. Rodin, Camille'nin yetenekli olduğunu fark eder, onun öğretmeni olur. 1884 yılında Camille, Rodin'den bir hediye paketi alır; paketi açar, kendisinin Rodin tarafından yapılmış büstüyle karşılaşır. Rodin aşkın tohumunu böylece atar. 1885 yılında bir aşk doğmuştur. Rodin kırk beş, Camille yirmi bir yaşındadır. Camille hiç kimseye göstermeden gizlice sever Rodin'i. Rodin'de ondan farklı değildir; o da gizli bir aşk yeşamayı tercih eder; çünkü ortada bir Rose vardır, onunla da ilişkisi sürmektedir. Ancak Rodin- Rose ilişkisi aşktan çok ''vefa duygusuna'' dayanır. Rose, Rodin'in en zor günlerinde ona sahip çıkmış, yoksulluk içinde yaşamayı ve çocuklarına bamayı yüklenmiş fedakar bir kadındır. Rodi onu tamamen bırakmayı hiçbir şekilde düşünmez. 

Camille, Rose'nin varlığını bilmektedir; ancak ''ya o, ya ben'' mantığına göre davranmaz; bu ilişkiye ses çıkarmaz. Onun sorunu Rodin'le rahatça görüşebilmektir. Rodin, Camille'i kaybetmemek için ev kiralamaya karar verir; hem heykeltıraş atölyesi, hem gizli aşk yuvası olabilecek yer...
Rodin, '' Le Clas Payen'' isimli evi kiralar. Bu evi özel kılan ise Musset ve Geoge Sand'ın bu evde oturmuş olmalarıdır. Camille mutlu olur, Rodin'e kendisini zincirleyerek daha çok bağlanır; kendini Rodin'in karısı gibi görür, hayal eder. 

Rodin-Camille aşkı heycanla devam ederken, Rodin'in  evde olmadığı bir zamanda Rose çıkıp gelir. Rose, Rodin'in kendisini aldatmalarına hiç ses çıkarmamıştır. Camille, Rose için büyük  tehlikelidir.
Le Clas Payen'de büük bir kavga olur. Rodin olayın üzerine gelir; Camille'e değil, Rose sahip çıkar. Rose ile birlikte gider, bir sürede La Clas Payen'e uğramaz; Camille'yi arayıp sormaz. Tam bu sırada Camille hayatının ikinci darbesini yer; annesi tarafında evden kovulur. Artık kalbileceği tek yer La Clas Payen'dir.  Rodin olayı öğrendiğinde ''tedirginlik duyarak'' Camille'e destek çıkar; Rose onu evde beklemektedir. Rodin iki kadın arasında sıkışıp kalmıştır. Camille'i sevmektedir; fakat Rose'u bırakmak istemememektedir.

 1889'da Camille alçıdan yapılmış ''Sakuntala'' heykeliyle mansiyon ödülü kazanarak yetenekli heykeltıraş olduğunu göstermiştir. 1892 yılına kadar Camille, Rodin'in yanında fazla gözükmeden onu izler, aşkını sürdürür. Bu yıllarda yeni bir sorunla karşılaşır; Rodin'den hamile kalır. Çocuğu doğurmak için Islette Şatosu'na taşınır. Yalnızlıklar içinde hamilelik dönemi yaşar. Rodin yeterince yalnızlığını paylaşmaz; çocuk doğarken ölür; Camille için aşkta dönüm noktasıdır bu...1893'de Rodin'le ilişkisini askıya alır. Yoksulluk çekerek küçük bir atölye kurar. Güzel Sanatlar Akademisi üyeliğine kabul edilir. Akademi yöneticisi olan Rodin tekrar görüşmek ister ama Camille kabul etmez. 1896'da Rodin onu Cumhurbaşkanı ile tanıştırmak için sergiye çağırır. Camille'nin yanıtı şöyledir:

'' Mösyö Rodin, Beni Cumhurbaşkanı ile tanıştırmak üzere yaptığınız  nazik davete teşekkür ederim. Atölyemdem iki aydır dışarı çıkamadığım için bu vesileye uygun bir kıyafetim yok. Elbisem serginin özel açılışı için ancak yarın gelecek. Üstelik, mermerden küçük kadınların üzerinde çalışıyorum, bazı çatlamalar oldu, bütün gün onların üzerinde çalışmak zorundayım, yarın açılışa hazır olurlar umarım( eğer sergilenme zamanları geldiyse tabii). Beni bağışlayın ve iyi niyetime inanın. Teşekkürlerimle. Camille Claudel

Camille ne sergiye gider, ne de yaptığı eserleri gönderir. Merak nedeniyle akşam atölyesine gelenler Camille yerine kiralanmış kırmızı elbise bulurlar. 1905'te Camille'in açtığı segiden sonra durumu kötüleşir. Yaptığı heykellerden bir kısmını kırar, paranoid davranışlar gösterir. Korku ve kuşku krizlerine girer. Kimsenin bilmediği yerlere kaçar, saklanır. 1913 yılına kadar kadar kötü koşullarda yaşar. Rodin hayatının keyfini çıkartmaktan, yeni kadınlar bulmaktan geri kalmaz. ''Aşk kumar gibidir; ama bu kumarda en çok kadın kaybeder. Rodin aşklarını yaşarken Rose onu evde bekler. Rodin'de bu bekleyişin ödülü olarak onu terk etmez. Ocak 1917'de Rose ile evlenir; ama Rose mutluluğu yaşamadan on beş gün sonra ölür. Kasım 1917'de Rodin dünyay gözlerini yumar, Rose'nin yanına gömülür. Mezarlarının başına bir ''Düşünen Adam'' heykeli dikilir. Camille 1913'de kapatıldığı akıl hastanesinde korkunç günler yaşar. Oradan çıkmak için ailesine yazdığı mektupların hiçbir yararı olmaz. Camille akıl hastanesinde yaşadığı acılı hayatın, çaresizliğin, üzüntünün izlerini oradan ailesine, kardeşine gönderdiği mektuplarda kaleme alır.

'' Buradan bir an önce çıkmak istiyorum...Niyetin beni burada bırakmaksa, benim için dayanılmaz olduğunu bil!'' (...) ''Bana gelince burada yaşamaya devam etmek zorunda olduğum için öylesine üzgünüm ki! Canlı bir varlık bile değilim.'' (...) ''Benim yerim burası değil, beni bu ortamdan kurtarmak lazım; on dört yıllık böylesi bir yaşamdan sonra, avaz avaz özgürlük istiyorum.''
Camille otuz yıl akıl hastanesinde ölüce yaşar. Ekim 1943'te ölür. Yaşamında olduğu gibi öldüğünde de kimsesizdir. Kimsesizler mezarlığına gömülür. Mezarı kaybolur, bulunmaz... 

Alıntılar: Tarihin Silinmez Mürekkepli Aşkları

Freud ve Kant İlişkisi

Sigmund Freud, İmmanuel Kant'ı derinlemesine incelemişti ve Kantçı aşkın idealizm teorisini, psikanalitik deneyimin temellerini değerlen...