Carl
Gustav Jung “Nedensel olmayan birlikteliğin ilkesi olarak eşzamanlılık
(Synchronizita ve diğerleri akausaler Zusammenhaenge 1952)” adlı çalışmasında “eşzamanlılık”
ya da “eşzamanlama” kavramını şu şekilde anlaşılmıştır.
v Jung,
modern fiziğin yaptığı çok sayıda keşif sonucunda eşzamanlılık kavramının doğa
yasalarının mutlak geçerliliğini paramparça ederek onları göreceli hale
getirdiğine ve aynı zamanda felsefi bir kavram olarak “nedensellik” kavramının
ortaya çıktığına inanıyordu. Doğa kanunları ilkesi göreceli hale getirildi ve
bunun yalnızca istatistiksel olarak geçerli olduğunu kanıtlayarak, “tesadüf”
alanını ve bu nedensel olmayan olayı açıklayan bir ilke olarak “eşzamanlılık” ilkesinin
varlığını ileri sürdü.
v Bu
“eşzamanlılık” bir tür eşzamanlılıktır, yani “zaman ve mekâna göre zihinsel”
olarak koşullandırılmış bir göreliliktir (hem zamansal hem de mekânsal olarak
biri ya da diğeri neden olur. “Anlamlı tesadüf” terimi anlayamadığımız olguları
nesnel bir ilişki olarak değil, nedensellik açısından açıklayan bir ilke olarak
adlandırılmak üzere kullanılır.
v “Eşzamanlılık”
esasen anlamlı olan ancak nedensel olarak bağlantılı olmayan iki olayın
eşzamanlı olarak ortaya çıkmasına dayanmaktadır, dolayısıyla basitçe iki olayın
aynı anda meydana geldiği anlamına gelir. Eşzamanlılığın aksine benzer bir
anlam, yani özel bir anlamı var. Bu nedenle “eşzamanlılık”, belirli bir
zihinsel durumun, deneğin mevcut durumuna derinlemesine karşılık geliyor gibi
görünen bir veya daha fazla dış olayla eş zamanlı olarak ortaya çıkması
anlamına gelir.
(4)
Eşzamanlılık, halihazırda bilinen (zorunlu ancak mutlak olmayan) üç “uzay,
zaman ve nedensellik” faktörüne dördüncü olarak eklenmesi gereken entelektüel
açıdan gerekli bir ilkeyi varsayar. Yani, “nedenleri entelektüel açıdan bile
ele alınamayan olayların” açıklamalarının artık tamamen tesadüf olarak kabul
edilmemesi, nedensel bir açıklamanın bulunmaması nedeniyle anlamlı bir
ardışıklık olarak değerlendirilmesi prensiptir.
v “Eşzamanlılık”
aşağıdaki üç türde ortaya çıkar.
a) Eş
zamanlı olarak gerçekleştiği algılanan nesnel süreçlere karşılık gelen belirli
zihinsel içeriklerin tesadüfü.
b) Görüşlerin
(rüyalar, vizyonlar) eşlik ettiği öznel zihinsel durumların tesadüfü, bunlar
uzak da olsa, az ya da çok eşzamanlı, az ya da çok “eşzamanlı” meydana gelen
nesnel olayların güvenilir örnekleridir. Daha sonra bir refleks olduğu ortaya
çıkan bir şey.
Algılanan
olayın gelecekte meydana gelmesi dışında vs. ile aynıdır, ancak bu olayla olan
örtüşme yalnızca şimdiki zamandaki bir yanılsama ile temsil edilebilir.
Basitçe
Eş Zamanlama nedir?
Eş
zamanlama terimini Carl Gustav Jung tarafından tanımlanmıştır. Jung bunu “anlamla
bağlı ancak akla bağlı iki olayın eşzamanlılığı”na atıfta bulunmak için
kullandı. Bu hepimizin yaptığı bir fenomen deneyimlidir. Eş zamanlama için birkaç
örnek vermek gerekir.
-
Uzun zamandır görmediğiniz birini hatırlarsınız ve kısa bir süre sonra onunla
karşılaşırsınız.
-
Bir ülkeyi düşünüyorsunuz ve kısa bir süre sonra bu ülkeden bir yerliyle
tanışıyorsunuz.
-
Kafanızda bir şüphe var ve aniden onu temizleyecek (şüpheye yönelik) bir kitap
buluyorsun.
İnsan
düşünce konseptinde neden-sonuç yasasını düşünmeye alışkındır, yani her şeyin
bir nedeni vardır, her etki bir amaç uğruna gerçekleşmektedir.
Ama
bu “senkronize” gerçekler nasıl gerçekleşiyor?
Son
zamanlarda “çekicilik” ve “görselleştirme” konsepti moda oldu, eski fenomenler
için yeni isimleri şöyle açıklayabiliriz:
Attraction
Yasası Jung’un 1952’de “Synchronizität als Prinzip” adlı makalede “Cazibe
Yasası” olarak adlandırdığı şey olduğunu söyleyebilir miyiz?
O
zaman kendi kendime cevap veriyorum:
Muhtemelen
hepimiz zamanlama deneyimi yaşadık. Ama bu fenomen hakkındaki düşündüğüm şey
öncelikle bu fenomeni yorumlamayı öğrenmeliyiz. Eş zamanlama fenomeni tesadüfen
gerçekleşmez, o yüzden anlamını aramalıyız.
Sosyal
ağlar Jung hakkındaki Pauli etkisi hakkında makalelerle dolu. Sizi bu fenomeni
araştırmaya ve deneyimlerinizi paylaşmaya davet ediyorum
Sizin
veya çevrenizdeki kişilerin gerçekleştiği, birçok kişinin benzer durumların
yaşadığını göreceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder