29 Ocak 2019 Salı

Bülbül ile Karga


Bülbülün ve karganın ses organları benzer yapıdadır, ama birincisinin çeşit çeşit şakımak için kullandığı bu organları, ikincisi yalnız gagalamak için kullanmaktadır. İnsanların yaşamları da içgüdüsel süreçler ve toplumsal-iktisadi süreçler tarafından belirlenir. Dünyaya gelen birey kuralları bilir; fakat kurallar bireyi bilmez ve tanımazlar. Sosyal etkileşim süreçleri de birey için dönüşümlerin yaşandığı edilgen pozisyonlardır. 

Toplumsal yaşamı gözlemleyen sanatçılar ve toplumsal yaşam içinde sanat eserinin ortaya çıkış sürecinde sanatçıya, sanat eserini 'yaratma' da yaşam biçimleriyle anlamlar veren toplumsalın etkileşimlerdir: tıpkı bülbül ve karganın ses organları gibi...

Oscar Wilde denince Dorian Cray akla gelecektir; oyunları, masalsı öyküleri akla gelecektir; De Profundis'i okuyanlar olacaktır. Ama sosyalizm üstüne ne düşündüğünü —bunları anlatan yazıları büyük bir ihtimalle çevrilmemiştir.
Ama Wilde'ın "memleketlisi" olan ("Büyük Britanya" bağlamında) ve dolayısıyla onu bütün yönleriyle onu tanıyan Eric Hobsbawm gibi bir tarihçi inceler.

Oscar Wilde için son derece önemli olan da; bireyselliği baskı altına alacak, toplumsalın adına bireyselliğe karşı manevî şantaj uygulayacak "ahlâk-çılık" biçimlerinden hoşlanmıyor. Wilde, burjuva ahlâk-çılığından nefret etmiştir. İngiltere'nin ve Avrupa'nın uzun sürmüş Victoria Çağı'na (Kraliçe olan kadıncağız 1837'den 1901'e kadar hüküm sürerek bu çağla yaşıt oldu diye suçu onun üzerine atıyoruz, ama bu aslında Burjuva Çağı'dır), bu düzenin ikiyüzlü (ve dik yakalı) görenekçiliğine maddi ve manevî varlığının bütün kromozomiarıyla isyan eden bir dandi'ydi,"der. Kraliçe Victoria'yı, Felemenkçe bir kelimeyle  "parodoksal" biçimde eleştirir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Freud ve Kant İlişkisi

Sigmund Freud, İmmanuel Kant'ı derinlemesine incelemişti ve Kantçı aşkın idealizm teorisini, psikanalitik deneyimin temellerini değerlen...